28 Nisan 2015 Salı

ÇOCUK VE OYUN

Çocukluğumda Barbie bebekleri çok severdim. Hala da seviyorum. Tabi ben çocukken gerçek Barbie bebeğim olmadı hiç. Onların taklitleri olan plastik bebeklerle oynardım. 
İlkokula giderken arkadaşlarımın  orijinal Barbie bebeklerine elbiseler dikerek ilk paramı kazandım. Tabii o zaman asıl amaç para kazanmak değil benim sahip olamadığım gerçek Barbie'lerle biraz oynayabilmekti. Arkadaşlarım elbise diktiğim süre boyunca bebeklerini bana bırakırlardı. Böylece ben de onlarla oynayabilirdim.

Barbie bebekler hakkındaki tartışmalardan tabii ki haberdarım. Çocukların güzellik algısı ve psikolojileri üzerinde dendiği gibi bir etki bıraktığını biraz yadsıyorum. Güzellik algısı barbie ile oynamasa da televizyonlar ve toplum tarafından yeterince dayatılıyor. Barbielerin vücut ölçüleri gerçekçi değil evet. Kusursuz güzellikleri var. Pek çok aksesuar ve lüks eşyaları var. Zaten onu güzel ve oynanır yapan da bu bence.

Bırakın çocuklarınız her şeyle oynasınlar.  Yeter ki dozunu kaçırmasınlar.  Oynadıklarının bir oyuncak olduğunu düşündükleri zaman bir sorun olmayacaktır. Barbie'den daha büyük tehlikeleri olan şeylerle oynuyorlar. Tabletler telefonlar bilgisayarlar çocuklarımızın elinden düşmezken nedir bu barbie düşmanlığı anlamıyorum.  En azından hayal güçleri gelişiyor. Hatta bebeklerine kıyafetler , eşyalar, evler yaparak üretkenlikleri gelişiyor. Üstelik bir bayanın estetik duygusunun  gelişmiş olmasının (aşırıya kaçılmadığı taktirde) pek de zararlı olduğu fikrinde değilim. Çocuk neyi görüyorsa neyi yaşıyorsa onu oyunlaştırır. Eğer cinsel içerikli televizyon yayınlarından, bilgisayardaki cinsel içerikli resimlerden uzak tutuyorsanız, doğru bir güzellik algısı oluşturduysanız, onunla oynayıp nasıl oynaması gerektiği konusunda rol modeli oluyorsanız bu oyuncaklardan çok da korkmaya gerek kalmıyor bence...

Benim oğlum sekiz yaşında. Önce silah, tabanca gibi oyuncaklarla oynamaması konusunda kararlılık gösterip almamayı düşünüyordum. İlk tabanca oyuncağı da hediye geldi zaten. Hatta içimden bayağı da söylendim ''böyle hediye olur mu'' diye... Sonra baktım ki bayağı sevdi bu oyuncağı. Silahın ne olduğu ve ne işe yaradığı, insan öldürmenin yanlış bir şey olduğu ve yalnızca oyunda hoş görülebileceğini anlattıktan sonra onu serbest bıraktım. Şimdi tabanca ve silahları yine var fakat gözde oyuncağı değiller tabii ki. Arada-sırada oynadığı oyuncaklar olmakla sınırlı kaldılar.

Çocuklarıma oyuncak alırken eğitici olmalarına özen gösteriyorum elbette, ama bence eğitici oyuncaklarla birlikte sadece eğlendirici oyuncakları da olmalı. Sevdikleri ve vakit geçirmekten hoşlandıkları oyuncaklardan zarar gelmez. Çocuk sadece eğitici oyuncak/oyunlarla değil yeri gelir gerçek mutfak eşyalarıyla da oynar, annesi veya babasının eşyalarıyla da oynar. Oyunun sınırı yoktur. Çocuk oyunla önce kendini, sonra başkalarını sonra da dünyayı çözümler, özümser...

Bu aralar kızıma, ileriye yönelik bir sürpriz hazırlamayla uğraşıyorum. Tahmin ettiğiniz gibi Barbielerle ilgili.Kızım daha üç yaşında. Tabii ki barbie ilgisini çekmiyor henüz. Buna rağmen üç tane barbisi var. Biri benim bayağı büyükken harçlıklarımı biriktirip aldığım, tabii ki o yaşta oynamadığım sadece saklayıp bu zamana kadar yeni sahibini bekleyen  Barbim...

Tabi kızım şu an oynamadığı için kaldırıyorum onları. Ara sıra alıp oynuyor.  Geçenlerde kızımın barbilerine  kıyafetler dikmeye başladım. Bir de gardolap yapmayı düşünüyorum. Yedi-sekiz yaşına kadar saklayıp hoş bir sürpriz olarak ona hediye etmeyi düşünüyorum.Daha şimdiden bir sürü kıyafet  ve çanta hazırladım bile.
Sizinle kızıma yaptığım bu kıyafetleri paylaşıcam ama bu bir yazı dizisi olacak. Çünkü hepsini bir arada paylaşmam pek de kolay olmayacak.
Takip edenler ve kız çocuğu olanlar, dikiş dikmeyi sevenler: duyduk- duymadık demeyin, yarın yaptıklarımı paylaşmaya başlıyorum


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...